Türkiye ve Suriye, Türkiye’nin güneydoğu bölgesini ve Suriye’nin kuzeyini etkileyen 7,8 ve 7,5 şiddetinde iki yıkıcı depremin sebep olduğu büyük bir insani kriz ile karşı karşıyadır.

İslam Kalkınma Bankası, pek çok trajik can kaybı ve yaralanmanın yanı sıra kritik altyapı hizmetlerinde ve binalarda geniş çaplı hasara neden olan depremin Türkiye ve Suriye halkı üzerinde yarattığı ağır sosyo-ekonomik karmaşa ve stres nedeniyle derinden endişe duymaktadır.  

İKB, Türkiye hükümeti, Türk halkı ve Suriyelilerle dayanışma içindedir. Bu bağlamda, İKB dayanıklı yaşama alanlarının ve altyapının inşa edilmesi için çalışırken acil durumdan kaynaklı öncelikleri gözeterek olası bütün yöntemleri dikkate alacaktır. İKB’nin Türkiye hükümetini, Suriyeli mültecileri ve ülke içinde yerinden edilen insanları desteklemek için önerdiği yardım müdahalesi kısa ve uzun vadeli olmak üzere iki şekilde gerçekleşecektir. 

• İlk ve kısa vadeli yardım müdahalesi, depremden etkilenen insanların acil ihtiyaçlarına yönelik gıda yardımı ile gıda dışı malzeme ve gerekli tıbbi malzeme desteğini karşılayacak 3 milyon US$ değerinde bir finansman sağlamak şeklinde olacaktır. İKB Grubu olası depremler ve doğal afetler karşısında kurumsal ve yapısal anlamda dayanıklılığı temin etmek amacıyla Türkiye hükümeti ve kalkınma ortakları ile iş birliği halinde, daha önce yaşanan küresel krizlerde edindiği tecrübeye dayanarak afete hazırlıkta gereken güçlendirme ve yönetimi sağlamak için çalışacaktır.  İKB, depremin Suriyeli mültecileri ve ülke içinde yerinden edilen insanları da etkilediğini göz önünde bulundurarak sınır geçiş sahalarında bulunan ve yaşanan krizden ağır bir şekilde etkilenen insanlara destek sağlayacaktır.  İslam Kalkınma Bankası bu bölgelerde faaliyet gösteren uluslararası organizasyonlar ve BM ofisleriyle yakın temas halinde çalışmalarını sürdürecektir.  

• İKB orta ve uzun vadede, depremden etkilenen bölgelerde insanların daha iyi yaşamlar kurabilmesi, geçimlerini daha rahat sağlayabilmesi, daha ferah bir ekonomik duruma erişmesi ve daha iyi altyapı hizmetlerinden faydalanabilmesi için oluşturulacak sağlam bir kalkınma planına katkıda bulunmak amacıyla yetkililerle ve kalkınma ortaklarıyla bir rehabilitasyon programının geliştirilmesi için çalışacaktır. İKB, Afet Sonrası İhtiyaç Değerlendirme (ASİD) çalışmalarında hızlı harekete geçen, aktif bir rol oynayacaktır. Ayrıca, İKB Grubunun Türkiye’de çok aktif faaliyet gösteren özel sektör ayağının (ICIEC, ICD ve ITFC), deprem yaralarını sarmak için çalışan kurumlara benzer desteği sağlamaya yönlendirilmesi beklenmektedir. Yapılacak müdahaleler genel olarak iyileşme çabalarını desteklemeye yönelik olabileceği gibi depremden etkilenen bölgelerde ihtiyaç sahiplerinin belirli ihtiyaçlarına odaklı da ilerleyebilir.

Yerel ve ulusal düzeyde SKA 17 paralelinde acil ve kolektif şekilde harekete geçerek yapılacak işin büyüklüğü düşünüldüğünde, ortaklıkları güçlendirmenin ve krize karşı yapılan müdahalelerde tekrara düşmeyecek şekilde ortaklıklar kurmanın önemi barizdir.

Bu nedenle, İKB Grubu olarak uluslararası kalkınma topluluğunu, Arap Koordinasyon Grubu ortaklarımızı, BM ofislerini, uluslararası kuruluşları, sivil toplum örgütlerini, kalkınma finansmanı kuruluşlarını ve özel sektörü çok ihtiyaç duyulan bu kalkınma çalışmalarına katkıda bulunmak için el ele vermeye davet ediyoruz.

İKB Grubu olarak ülkenin kalkınma önceliklerine yanıt vermek ve bu büyük depremin neden olduğu trajik sonuçlar karşısında yaraların sarılmasına yardımcı olmak için Türkiye hükümeti ve halkı ile omuz omuza çalışma kararlılığımızı yinelemek isteriz.